Ağız ve Diş Sağlığı
Bölümümüz ağız, diş ve çene bölgesindeki sert ve yumuşak dokuların hem estetik hem de fonksiyonel yönleri ile ilgilenir. Buradaki hastalık, yaralanma ve defektlerin teşhis ve tedavisiyle ilgilenen cerrahi bir uzmanlık dalıdır.
Basit bir diş çekiminden dental implant uygulamalarına ve gömülü diş ameliyatlarına, bir çene kırığından ortognatik bir cerrahi operasyona kadar değişen konular bu uzmanlığın ilgi alanına girer.
Diş çekimi
Gömülü diş ameliyatları
Dental implant uygulamaları
Çenelerdeki apse ve kist benzeri oluşumların cerrahi olarak tedavisi
Çene eklemi rahatsızlıkları
Çene ve yüz defektlerinin onarımı
Ortodontik olarak düzeltilemeyen estetik bozukluklar
İmplant
İmplant ağız içindeki total yada bölgesel diş eksikliklerinin giderilmesi için çene kemiklerinin içine uygulanan ve diş köklerini taklit eden titanyum parçalardır. Titanyum implantlar uzun yıllardır hastaların tedavisi için kullanılmaktadır. Hızla ilerleyen teknolojilerin doğru planlanmasıyla dental implantların hasta ağzında uygulanması günümüzde hem fonksiyonel hemde estetik açıdan mükemmel sonuçlara ulaşmaktadır. Bugün implant ın, 21. yüzyılda üzerinde en çok çalışılacak olan diş tedavi şekli olduğu anlaşılmaktadır. Doğru teşhis, yeterli bilgi, tecrübe ve ekipmanla uygulandığında diş implantı, hasta ve hekim açısından olağanüstü başarılı sonuçlar verebilen bir tedavi şeklidir.
İmplant Çeşitleri
İlk kullanılmaya başlandığı yıllardan bugüne kadar diş implantları değişmiş ve gelişmiştir. İlk implantlar kemik içine plak şeklinde uygulanırken günümüzde en ideal form olarak diş kökünü taklit eden silindirik vida formunda implantlar tercih edilmektedir.Bu implantlar uygulanması son derece kolay ve hastayı yormadan yerleştirilebilen implantlardır.
Ortodonti
Alt ve üst çeneler ile diş çapraşıklıklarının düzeltilmesi ile uğraşan bir diş hekimliği branşıdır. Çapraşık ve kötü konumlanmış dişleri temizlemek daha zor olduğu için, periodontal (dişeti) hastalıklara yakalanma ve diş çürüğüne bağlı olarak dişlerin erken kaybedilmesi riski vardır. Ayrıca çene kaslarında daha fazla baskıya neden olarak; Temporomandibular eklem bozukluklarına ve böylece baş ağrısına, sırtta, ve omuzda ağrıya neden olabilirler.
Çapraşık dişler aynı zamanda görünüşünüzü de etkiler. Ortodontik tedavi ile daha sağlıklı bir ağıza, daha etkileyici bir görünüme ve daha uzun süre ağzınızda kalacak dişlere sahip olabilirsiniz. Bu branşda çalışma yapan diş hekimine ortodontist adı verilir. Ortodontist olabilmek için diş hekimliği fakültesinden mezun olduktan sonra ortodonti doktorası yapmak gerekmektedir.
Ortodonti, çene uyumsuzlukları ve diş çapraşıklıklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi ile ilgilenen diş hekimliği dalıdır.
Ortodontik Tedaviye Ne Zaman Başlanmalıdır?
Kalıcı dişlerin çıkmaya başladığı dönem olan 6-7 yaşlarında çocukların bir ortodontiste muayene ettirilmesi önemlidir. Bu dönemde çene ilişkilerinde ileride oluşabilecek bozukluklar öngörülüp çene gelişimi yönlendirilerek kolay ve etkili bir şekilde çözümlenebilir. Sadece dişler düzeyinde yapılacak tedavilerde genelde tüm daimi dişlerin çıkması (11-12 yaş civarı) beklenir. Buna muayene sonrası ortodontist karar verecektir.
Ortodontik Tedavi Kaç Yaşına Kadar Uygulanabilir?
Ortodontik tedavi için bir üst yaş limiti yoktur. her yaşta uygulanabilir, sadece yaş ilerledikçe kemik yapısında meydana gelen değişim nedeniyle tedavi biraz daha uzun sürebilir.
Diş Estetiği
Dişler yüz estetiğinin en önemli tamamlayıcı unsurlarından biridir. Son yıllarda tıpta plastik ve estetik cerrahi uygulamalarının yaygınlaşması, devamında estetik diş hekimliğinin geldiği son noktalar bunu kanıtlamaktadır.
Estetik diş hekimliğinin çok geniş bir yelpazesi vardır ve birkaç uzmanlık dalının(branşın) ortak çalışmasını gerektirir.
Estetik Diş hekimliğinde mükemmeli yakalamak için sadece dişlere değil bazı durumlarda dişetlerine, dudaklara ve çene kemiğine de müdahale etmemiz gerekebilir.
Biz diş hekimleri de bunun için gerekli olan en iyi estetik görüşü ve bilgi donanımını hastalarımıza istekleri doğrultusunda sunmaktayız.
Kanal Tedavisi
Dişin, dişetinin üstünde kalan ve ağız içinde gözüken kısmına kuron; ağızda görünmeyen ve kemik içinde kalan kısmına ise kök adı verilir.
Dişler, birkaç tabakadan oluşmaktadır. En dış katman; dişeti sınırının üzerinde görülen mine tabakasıdır. Mine tabakasının altında dentin adı verilen bir yapı mevcuttur. Dişin dış dokuları olan mine ve dentinin altında yumuşak bir bağ dokusu olan ve dişin canlı kısmını oluşturan pulpa dokusu bulunmaktadır, halk arasında "dişin siniri" olarak bilinir.
Bir dişin büyüme ve gelişmesi sırasında pulpanın görevi onu beslemektir. Bir diş tamamen geliştiğinde ise pulpa dokusu; ağrıyı ileterek dişin zarar gördüğünü ya da iltihaplandığını haber vermektir.
Endodonti, diş pulpasına kadar ilerlemiş olan problemler ile ilgilenen ve tedavisini yapan diş hekimliği dalıdır.
Çocuk Diş Hekimliği (Pedodonti)
Doğumdan başlayarak ağızdaki tüm süt dişlerinin değişimlerini tamamladığı 12-13 yaşlarına kadar çocuklara uygulanan her türlü diş tedavisi ve koruyucu diş hekimliği uygulamalarını gerçekleştiren, bu konuda özel eğitim almış uzman diş hekimlerine Pedodontist, bu diş hekimliği uzmanlık dalına ise Pedodonti adı verilir.
Pedodonti’nin Amacı Nedir?
Pedodonti’nin birinci amacı ortaya çıkmış problemleri tedavi etmekle birlikte, bu sorunların kaynağını bularak oluşmasını engelleyecek önlemleri almaktır. Bu amaçla uygulanan prosedürlere Koruyucu Diş Hekimliği denir.
Koruyucu diş hekimliği beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, yanlış beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi, ağız ve diş temizliği konusunda eğitimlerin verilmesi, yerel flor ve fissür örtücü gibi dişlere uygulanabilen işlemler ve düzenli kontrolleri içerir.
Protez
Proteziniz olması, ağız hijyeni ve bakımınıza daha az dikkat edeceğiniz anlamına gelmez. Aksine dişhekiminizedüzenli olarak gitmeniz protezlerinizin ömrünü artıracak ve ağız sağlığınızı koruyacaktır.
Ağızda çeşitli nedenlerle estetik bozuklukların veya kaybedilmiş olan dişlerin yerine konan, kişilerin estetik ve fonksiyonel olarak ihtiyaçlarını gideren tüm yapay oluşumlar protezdir (takma diş).
Genel olarak diş kayıpları, diş eti hastalıklarının tedavi edilmemesi sonucunda oluşabilmektedir. Bunun yanında bazı kazalar sonucunda da diş kayıpları meydana gelmektedir. Bu nedenle kaybedilen dişlerin yerine, fonksiyonel ve estetik olarak sağlıklı dişlerle aynı görevi görecek protezler yapılmalıdır.
Diş Protezi'nin Amacı Nedir?
Protezde, hastanın kaybolan fonksiyonları tekrar kazandırılmaya çalışılırken, aynı zamanda bozulan konuşmasının da düzeltilmesi ve estetik görünümün de daha iyi olması amaçlanmaktadır. Böylelikle büyük oranda kaybedilen ağız sağlığı düzeltilirken toplum içinde eksik ya da harap olmuş dişlerle yaşamak zorunda kalan bireylerin psikolojik açıdan da desteklenmesi sağlanır. Çünkü bu şekilde yaşamlarını (bir süre de olsa) sürdürmek zorunda kalan bireyler, öncelikle gülmeyi unuturlar.
Bu da fonksiyonel bozuklukların yanı sıra, insanlarda kendine güven duygusunun zedelenmesine neden olur. Bu tip hastalara yapılan çeşitli protezlerle insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesi amaçlanır.
Dişeti Hastalıkları Tedavisi
Dişeti hastalıklarının tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydalarını da beraberinde getirir.
Periodontal tedavi sonrası hastaların düzenli olarak diş hekimi tarafından muayene edilmesi, plak kontrolü ve yeni diş taşı birikimlerinin ortamdan uzaklaştırılması gereklidir.
Günlük ağız bakımı işlemleri diş taşı oluşumunu en az düzeye indirebilir, ancak tamamen önleyemeyebilir. Diş fırçası, diş ipliği veya diğer temizlik araçları ile ulaşılamayan bölgelerin bir diş hekimi tarafından değerlendirilmesi mevcut diş plağı ve/veya diş taşının uzaklaştırılması açısından gereklidir.
Dişleri sağlıklı bir durumda sürdürmek için, günlük ağız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipliği kullanma) bakteriyel diş plağının uzaklaştırılması gerekmektedir. Dişhekimine düzenli aralıklarla gidilmesi de aynı derecede önemlidir.
Dişeti hastalığının erken döneminde tedavi, dişler üzerindeki eklentilerin uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını kapsar. Bu işlem dişetinde iltihaba neden olan bakteri ve irritanların uzaklaştırılmasını sağlar.
Dişeti hastalığının erken döneminde vakaların çoğunluğunda, diş taşı temizliği, plağın uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını takiben günlük etkin ağız bakımı başarılı bir tedavi için yeterlidir. Daha ilerlemiş vakalar cerrahi tedaviyi gerektirebilir.
20 Yaş Diş Çekimi
20 yaş dişleri bilinenin aksine herhangi bir yaşta da çıkabildiği gibi, çene kemiğine gömülü olduğu durumlarda enfeksiyonlar ve yüzde şişmeler meydana getirebilir. 20'lik dişler kolay çürüyebilen, iltihap veya apse yapabilen dişlerdir.
Özellikle 20lik dişler hem çıkarken hem çürüdüğünde çok feci ağrı yaparlar. Yirmilik dişler insanlarda yirmili yaşlarda çıkarlar, ağızda en arkadadırlar. Bazı insanlarda yirmilik dişler çıkarken, çenede boş yer olmamasından dolayı yan, eğri şekilde damak içinde büyürler. Bu ağrılı bir süreç yaşatır. 20 lik diş çıkarken dişler sıkılaşır bu sırada 20 lik diş çıkmaya çalışırken ateş, baş ağrısı yapar. Özellikle gece geç saatlerde sancısı çok faza hissedilir, uykudan uyandırabilir.
20 Lik dişlerin çekileceği en uygun zaman 18-30 yaşları arasıdır. 20 yaş dişlerinin önündeki ikinci büyük azı dişleri 11-13 yaşlarında ağızda görüldükten sonra, dişlerin sürmesi için yeterli çene kemiği mesafesi var ise 20 yaş dişleri çıkabiliyor.
6 ay-1 sene gibi zaman aralığında sürekli tekrarlayan, diş eti ve çene iltihaplanmalarında, ileri derecede çürüme durumlarında ve üst çenedeki 20 yaş dişlerinin çıkıp, alttaki 20 yaş dişlerinin çıkmaması durumuna bağlı dişlerde meydana gelen uzamalarda dişin çekilmesinde fayda vardır. Çekilmedikleri takdirde ağızda, diş kaynaklı kist ve tümörler meydana gelebiliyor. 20 lik yaş dişleri dişin tam çıkamadığı veya çene içerisinde gömülü kaldığı durumlarda ameliyat uygulanır.
Çürük
Dişin sürmesi sırasında oluşan yuvada tükrük, bakteri ve yiyecek artıkları birikirse dişte çürük oluşturabilir ve yanındaki dişide tehdit edebilir.bunları erken fark etmek zordur. Çürük oluşursa bu dişlerde ve çevre dokularda enfeksiyona ve apseye neden olabilir.Ağrılı durumlar görülebilir.
Dişeti Apsesi(Perikoronitis)
Bir kısmı sürmüş dişlerde , o bölgedeki enfeksiyon yumuşak dokuyada sıçrar ve ağız kokusuna , ağrıya ve ödeme neden olur.bazı durumlarda ağzın tam açılamaması Halide oluşur(trismus).bu durum daha da ilerlerse lenfler aracılığı ile yanak ve boyun bölgesine de yayılır. Bu bölge iyi temizlenemediği için enfekte olmaya yatkındır.
Basınç Ağrısı
Sürme sırasında 20 yaş dişleri komşu dişlere de baskı yapıp o bölgede basınç ağrısına neden olabilir. hatta yandaki dişte aşınmaya, rezorpsiyona neden olabilir.
Ortodontik Amaçlı
Birçok genç birey dişlerindeki çapraşıklıkları düzeltmek için ortodontik tedavi görmektedir. Yirmi yaş dişlerinin sürme basınçları diğer dişlerede kuvvet uygulayıp, itmeye neden olur ve bunun sonuçu dişlerde çapraşıklıklar oluşur.
Protezle İlgili Sebepler
Protez planlaması yaparken yirmilik dişleride hesaba katmalıyız, çünkü yirmilik dişler protetik olarak nadiren kullanılırlar. Bazı durumlarda bu nedenle 20 yaş dişlerinin çekimi gerekebilir.
Kist Oluşumu
Gömülü dişler sürerken çevresindeki folikülün(kılıf) rezorbe olmamasından kaynaklanan kistik oluşumlar görülebilir. Bu oluşumlar büyüyüp kemikte rezorpsiyona(aşınmaya) neden olabilir ve kemikte büyük boşluklar oluşturup çene kemiğini zayıflatabilir. Bunlarda çene kemiğinde kırıklara yol açabilir. Nadirde olsa bu kistler tümörlere dönüşebilir. Bu riski almamak için yirmilik dişlerin çekimi geciktirilmeden yapılmaktadır.
Hamilelikte Diş Tedavisi
Hamilelik döneminde daha özenli bir ağız bakımı ve beslenme destekleri ile diş kayıpları önlenebilir. İyi bir ağız bakımı, dikkat edilen bir oral hijyen, sadece anne için değil anne karnındaki bebeğin sağlıklı gelişimi için de oldukça önemlidir. Hamileliğin ilk 3 ayında mümkün olduğunca herhangi bir müdahale yapılmaması tercih edilir.
Hamilelik süresi boyunca günlük ağız ve diş bakımım kesintiye uğratılmamalıdır.Hamilelik öncesi tam bir ağız muayenesinden geçerek optimal ağız hijyenine kavuşmalı ve bunu sürdürme alışkanlığını kazanmalıdır. Çünkü plak birikimi, ve diş eti hastalıkları ile hamilelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler arasında direkt ilişki vardır. Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı ağız mukozasını dış etkenlere karşı özellikle bakteri plaklarına karşı daha hassa yapar.
Hamilelik sırasında diş tedavisi yapılabilir mi?
Hamileliğin ilk üç ayında bebeğin organ gelişim evresi olduğundan bu dönemde diş tedaviden kaçınılmalıdır. Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir. Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini diş tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği düşüncesi ön plana alınmalı ve bir jinekoloğun önerileri doğrultusunda diş tedavi yapılmalıdır.
3 Boyutlu Diş Tomografisi
Diş tomografisi Diş ve çene hastalıklarında, dental implant uygulamalarında ve çene-yüz bölgesi travmalarında sıklıkla kullanılır. Diş ve çene patolojilerinde ayrıntılı teşhis imkanı sağlar.
3D Çene ve diş tomografisinin temel prensibi bir objenin iç yapısı ve çevresini çoklu projeksiyonda göstermesidir. 3D Tomografi ile hastalar daha az radyasyona maruz kalır ve tedavi planlaması daha doğru bir şekilde yapılabilir.
Tomografi görüntüsü ile normal röntgen filmlerinde görülmeyen kemik ve yumuşak doku detayları görülebilmektedir
Panoramik Röntgen
Çenelerin, tüm dişlerin, çene ve dişlerdeki bir çok rahatsızlığın tek bir filmde görülmesini sağlayan röntgen filmleridir. Hekimin dişteki rahatsızlıkları görmede ve müdahalesinde yardımcı olmaktadır
Panoramik Röntgen Özellikleri Nelerdir?
Panoramik röntgen, çene ve dişlerde gözle görülemeyen çürük, kist ve tümör gibi oluşumların teşhisinde gereklidir.
Tedavi planlamasının daha hızlı ve eksiksiz biçimde yapılmasına yardımcı röntgen filmleridir.
Çene ve dişlerle ilgili operasyonlardan önce hekimin görmesi gereken bir röntgendir. Çünkü bu röntgenler tedavi uygulanacak alanı geniş bir şekilde gösterir ve operasyonun başarısını arttırır.
Panoramik röntgenin avantajları nelerdir?
Panoramik röntgen bir çok diş çürüğü, çenelerdeki kistik ve tümoral oluşumlarla ilgili erken teşhis olanağı sağlar. Tüm dişlerin görüntüsünün alınmasıyla erken teşhis ve tedavi olanağı sağlar. Bu sayede hem zamandan hem de tedavi maliyetlerinden tasarruf sağlanır.
Panoramik röntgen tüm dişlerin ve çene kemiğinin daha az ışın alarak birlikte görüntülendiği bir tomografik röntgen çeşididir.
Dijital sitemin kullanılması görüntü kalitesini artırmakta ve kişinin aldığı radyasyon miktarını belirgin şekilde azaltmaktadır.
ZOOM (Lazer) Teknolojisiyle Diş Beyazlatma
Hastanemiz Diş Kliniğinde Dünyada En Çok Tercih Edilen “Patentli Lazerle Diş Beyazlatma Sistemi olan Philips Zoom” kullanılmaktadır. Diş beyazlatmada kullanılan ürünlerin içeriği hidrojen peroksit veya karbamide peroksittir. Bu jeller dişin üzerine sürüldükten sonra oksijen mine tabakasının içine işleyerek dişi beyazlatmaya başlar. Philips Zoom Diş Beyazlatma Sisteminde güçlü bir lazer ışığı bu kimyasalın dişin içine girmesini hızlandırır. Bu sayede kısa sürede diğer sistemlerden daha fazla ve daha kalıcı bir beyazlık sağlanır.